Köprü Anasayfa

İbadet

"Kış 2010" 109. Sayı

  • İBADET

    Editör

    Kur’an’ın dört esasından biri olarak kabul edilen ibadet, İslami literatürde mükellefin Allah’a karşı duyduğu saygı ve sevginin sonucu olarak O’nun rızasına uygun davranma çabasını gösteren iradi davranışları ifade eder.

    Her dinde farklı şekillerle de olsa ortaya çıkan ve bir kulluk göstergesi olan ibadet, işaret ettiği dini, felsefi, ontolojik, sosyo-psikolojik vb. farklı alanlar nedeniyle incelenmeye ve gündemde tutulmaya değer bir kavramdır.

    Modernizmin, aydınlanma ile başlayan, dini ritüelleri dışlama-yok sayma alışkanlığının meydana getirdiği sosyo-psikolojik bunalımlara bir çare üretemeyişi, yaratıcısıyla ilişkilerini zedeleyen modern çağ insanını büsbütün huzursuz etmiştir. İslam toplumlarına da bulaşan bu hastalıkla birlikte bireysel ve toplumsal alanlarda çeşitli problemler baş göstermiştir. Bu bağlamda, dünyevi ve uhrevi saadetin anahtarı olabilecek özellikleri içinde barındıran ibadetin bir dizi hastalığın pençesinde kıvranan, hayatın anlamını arayan insana neler kazandırabileceği, onu huzur iklimlerine nasıl kavuşturabileceği gözden uzak tutulmamalıdır.

    İslam düşüncesinde imandan sonra dinde ikinci halkayı oluşturan ibadet, “vicdani ve akli olan imani hükümlerin terbiye ve takviye edilmesi” anlamını da içermektedir. Bu bakımdan iman ibadet birlikteliği ve ibadetin imana bakan yönünün vurgulanması takva ve salih amellerle bezenmiş bir Müslüman tipinin görünür kılınması açısından önem kazanmaktadır. Ayrıca, İslam dininde ibadetlerle diğer alanların birbirini tamamlayan parçalar olduğunu, dinin de bir bütünlük içinde kavranması ve yaşanması gerektiğini vurgulamak; dinin ferdi, içtimai ve siyasi hayatın bir bütün halinde görülmesini sağlamak açısından önem kazanmaktadır.

    Bununla birlikte; ibadetin yaratıcıyla değişik boyutlarda ve şekillerde bağlantı kurma anlamını taşıması ve hayatın her anına ve her yönüne yayılan bir olgu olması, bu kavramın farklı fonksiyonlarına işaret etmektedir. İslami literatürde, kulun Allah’ın rızasını kazanmak için yaptığı her fiilin ibadet olarak nitelendirilmesi ve ödüllendirilmesi, bu amaçla fert ve toplum yararına gerçekleştirilen her olumlu davranışın dini ve manevi bir anlam kazanması; insan ilişkilerinin geliştirilmesi ve toplumsal yapının iyileştirilmesi açısından ibadeti önemli kılmaktadır. Kur’an-ı Kerim tarafından, kâinattaki varlıkların bütün hareketlerinin bir dua ve ibadet faaliyeti olduğunun bildirilmesi, her şeyin her an ibadet halinde olduğunun vurgulanması da konunun perspektif genişliğini ortaya koymaktadır.

    Biz de yukarıda ifade ettiğimiz çerçevede, bu sayımızın dosya konusunu “ibadet” olarak belirledik. Konuyu “ibadet, iman, Allah korkusu, dua, ihlâs, sabır, şükür, af, merhamet, ubudiyet, hürriyet, adalet, uhuvvet, acziyet, sığınma, yüceltme, sevgi, korku, irade, tesbih, namaz, oruç, zekât, hac, cihat, kuvve-i gadabiye, kuvve-i akliye, kuvve-i şeheviye, kâinatın ibadeti, şeair ibadeti, sosyal ibadetler” kavramlar çerçevesinde ve aşağıda sorduğumuz sorular ışığında incelemeyi planladık:

    İbadet nedir? Dini literatürde ibadetin kavramsal çerçevesini belirleyen hususlar nelerdir? Bediüzzaman’ın ibadeti “insanı, mukadder olan kemalatına yetiştiren” bir olgu olarak görmesi, ibadeti hayatın meyvesi ve kâinatın gayesi olarak değerlendirmesi nasıl açıklanabilir? Dua ve ibadet; fiziksel ve ruhsal sağlık açısından hangi öneme sahiptir? Genel olarak ibadetin sosyo-psikolojik etkileri ve faydaları nelerdir? İbadet-hürriyet ilişkisi nedir? İslamiyet ile diğer dinler ibadet yönünden muvazene edildiğinde karşılaşılan benzerlikler ve farklılıklar nelerdir? İbadet-ahlak ilişkisi için neler söylenebilir? Bireysel ibadetlerin yanında toplumun tamamının sorumluluğu altında bulunan şeairin korunması ve yaşatılmasına yönelik ibadetlerin önemi nedir? Sosyal dayanışma ve bütünleşme bakımından ibadetlerin önemi nedir? İbadet-adalet ilişkisi için neler söylenebilir? “Bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten daha hayırlıdır” hadisine binaen “ibadet-i tefekküriye”nin İslamiyet’teki ehemmiyeti nedir?

    Yukarıda belirtilen hususlara ve sorulara cevap bulabileceğiniz ümidiyle sizleri dergimizle başbaşa bırakıyor, gelecek sayıda Bediüzzaman Said Nursi’nin 50. vefat yıldönümüne binaen özel bir sayı ile karşınızda olmayı umuyoruz.