Münazarat
"Güz 2011" 116. Sayı
The Concept of "Absolute Necessity" of Bediüzzaman Said Nursi
Ali Bakkal
Prof. Dr., Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
Köprü • Sayı: 116 • Güz 2011 • ISSN: 1300-7785 • ss. 47-62
Öz
Dinde haramın mubah kılınmasını, farz ve vacib olan hükümlerin de kaldırılmasını veya eda zamanını geciktirilmesini gerektiren anormal durumlara zaruret hali denir. Maksat ve maslahatlar çatışmasında bir üst maksat ve maslahatı korumak için zaruret hükümlerinin geçerliliği normal karşılanır. Temeli Kur’an’da yer alan Zaruret prensibini Bediüzzaman da makul karşılamış, ancak Eski Said dönemi ile Yeni Said döneminde bu prensibin kullanılması konusunda farklı yaklaşımlar sergilemiştir. Bu çalışmada Bediüzzaman’ın zaruret anlayışı ele alınmaktadır.
Anahtar Kelimeler
Zaruret, ruhsat, azimet, ehvenişer
Abstract
The abnormal situations like making unlawful permissible in religion, removal of Farz and Vajib or delaying to do is called the “state of necessity”. In the conflict of goal and business matter, to preserve the top goal and business matter, the validity of the rules of the “state of necessity” can be regarded as normal. Bediuzzaman meet the “state of necessity” as acceptable as it is found in the Quran, however, the old Said and the new Said used this principle in a differential approach. In this work, Bediuzzaman’s concept of”state of necessity” is discussed.
Keywords
absolute necessity, permission, obey Allah totally, the lesser of two evils
Ahmet Dursun
Yazıyı okumak için tıklayınız...Kadir Canatan
Yazıyı okumak için tıklayınız...Veli Sırım
Yazıyı okumak için tıklayınız...Levent Bilgi
Yazıyı okumak için tıklayınız...Sacit Adalı
Yazıyı okumak için tıklayınız...İbrahim Kaygusuz
Yazıyı okumak için tıklayınız...Ali Bakkal
Yazıyı okumak için tıklayınız...Nimet Demir
Yazıyı okumak için tıklayınız...Atilla Yargıcı
Yazıyı okumak için tıklayınız...Ahmet Battal
Yazıyı okumak için tıklayınız...Yunus Koç; Adem Palabıyık
Yazıyı okumak için tıklayınız...Bediüzzaman Said Nursi
Yazıyı okumak için tıklayınız...Bünyamin Duran
Yazıyı okumak için tıklayınız...