Köprü Anasayfa

Münazarat

"Güz 2011" 116. Sayı

  • Editörden

    Editorial

    Ahmet Dursun

    Editör, Risale-i Nur Enstitüsü, İstanbul

    Köprü • Sayı: 116 • Güz 2011 • ISSN: 1300-7785 • ss. 5-8

    Bediüzzaman Said Nursi’nin “Azametli bahtsız bir kıtanın, anlı talihsiz bir devletin, değerli sahipsiz bir kavmin reçetesi” olarak tanımladığı Münazarat adlı eseri, gerek yazıldığı dönemin sosyal ve siyasi problemlerine dikkat çekerek çareler sunması, gerekse dönemini aşarak günümüzün temel meselelerine ışık tutması açsından dikkatle incelenmeyi beklemektedir.

    Bediüzzaman’ın İstanbul’da bulunduğu yıllar, Osmanlı ülkesinin sosyal, siyasi, askeri ve kültürel alanlarda yaşadığı bunalımları aşmak için çabaladığı bir döneme denk gelmektedir. 1908’de ilan edilen 2. Meşrutiyet bu çabaların somut adımlarından biri olup beraberinde bir çok tartışmayı da getirmiştir. İstibdat, hürriyet, meşrutiyet kavramları etrafında şekillenen bu tartışmalarda Bediüzzaman’ın Me rutiy ‘e din adına sahip çıkan hürriyetçi tavrı dikkat çekicidir. Münazarat da Bediüzzaman’ın 1910 yılı başlarında Meşrutiyet’i anlatmak için çıktığı “Şark seyahati”nin bir ürünüdür.

    Münazarat‘ın yapısını bu seyahat esnasında Bediüzzaman’a farklı kesimlerden yöneltilen sosyal ve siyasi içerikli sorularla bunlara verilen cevaplar oluşturur. Eserin ana muhtevasını ise; hürriyet, me rutiyet, adalet, geri kalmışlık, azınlıklar ve Ermeni meselesi, eğitim, milliyetçilik, Kürt meselesi gibi hususlar luşturmakt dır. Eserde, hukukun üstünlüğünün vurgulanması, dağılma tehlikesine karşı birle tirici fikirlerle Kur’ani modeller önerilmesi ve demokratik bir sisteme işaret edilmesi onu dikkatle analiz etmeyi gerektirmektedir.

    Yazının tamamını görüntülemek için lütfen tıklayınız!