Köprü Anasayfa

Said Nursi'nin Medeniyet Anlayışı

"Bahar 2012" 118. Sayı

  • Editörden

    Editorial

    Ahmet Dursun

    Köprü • Sayı: 118 • Bahar 2012 • ISSN: 1300-7785 • ss. 5-8

    Düşünce tarihi boyunca çok farklı algılamalara ve tanımlamalara konu olan medeniyet kavramı; şehirlilik olgusuyla birlikte sosyal, siyasal, ekonomik, teknik, sanat ve estetik gibi alanlarla ilgili gelişmişliği ifade etmek için kullanılageldi. Risale-i Nur Enstitüsü, düşünce hayatımızda önemli bir yer tutan bu kavramın etimolojik kaynaklarına ulaşmak ya da kavram üzerinde yürütülen entelektüel tartışmaları yeniden gündeme getirmekten ziyade, birçok alanda yeni yeni krizlerle karşı karşıya olan insanlığı huzura kavuşturabilecek yeni bir medeniyet anlayışının izlerini sürmek maksadıyla Risale-i Nur Kongresi’nin yedincisini ‘Said Nursi’nin Medeniyet Anlayışı’ başlığı altında düzenledi. 23-25 Mart 2012 tarihlerinde Saraybosna’da Uluslararası Saraybosna Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirilen 7. Risale-i Nur Kongresi beş oturum halinde tamamlandı. Elinizdeki bu sayı, 7. Risale-i Nur Kongresi’nde sunulan tebliğlerin bir kısmını içermektedir.

    Bediüzzaman Said Nursi’nin Balkan seyahatine tekabül eden 1912 yılı, Osmanlı’nın iktisadi, askeri, sosyal ve kültürel alanlarda büyük sıkıntılar yaşadığı bir dönemdir. Bu yıllarda Batı’ya açılan kapılarını kaybeden Osmanlı, Batı’dan gelen pozitivist akımlara kapılarını açarak kültür ve medeniyet sahasında buhranlarla tanışmıştır. Bu buhranların özünde yatan, dini ve metafizik değerlerden arındırılmış maddeci-pozitivist medeniyet anlayışı, birkaç asrı aşan hakimiyetinden sonra yıkıcı sonuçları itibariyle yeniden tartışılmaya başlanmıştır.

    Çağımızın ilahi mesajlardan arındırılmış seküler medeniyet anlayışı, farklı alanlarda problemler yumağı içinde kıvranan bir dünya fotoğrafı sundu. Günümüz insanı bilim ve teknolojide akıl almaz derecede ilerlemesine ve maddeten istediklerini elde etmesine rağmen varlığın anlamını yitirerek iç dünyasında geriledi. Ahlaka, iyiye ve güzele dair temel değerlerini kaybederek para, güç, kariyer ve sefahetin pençesine düştü. Hazcılık ve faydacılıkla sefihleşen, bencilleşen insanlık sosyal, kültürel ve ekonomik krizlerle karşı karşıya kaldı. Bediüzzaman’ın ifadeleri ile geçmiş asırların tüm vahşetini bir defada kusacak kadar vahşileşen insanoğlu milyonlarca insanın ölmesine yol açan savaşların müsebbibi olarak barbarlaşırken barış iklimlerini tehdit eden şiddet ve terör gibi olguları yaygınlaştırdı.

    Risale-i Nur Enstitüsü olarak, dikkat çekmeye çalıştığımız hususlardan hareketle, hatalarından ders alma istidadındaki insanlık için varlığını anlamlandırabileceği, yaratıcısıyla ilişkilerini tamir edebileceği, hiç bir metanın esiri olmadan hakiki hürriyete sahip olarak yaşayabileceği bir dünyanın imkanlarını araştırmayı amaçladık. Hareket noktamızı insanlığa adalet, fazilet, kardeşlik, dayanışma, hakperestlik, hakiki hürriyet, ruhi tekamül vadeden Kur’an medeniyetinin esaslarını temellendiren ‘Said Nursi’nin medeniyet anlayışı’ olarak belirledik. Konuyu anahtar kavramlar ve belirli sorular ışığında beş masa etrafında tartıştık. Kongrede sunulan tebliğ, hazırlanan sonuç bildirileri ve deklarasyonların Said Nursi’nin medeniyet anlayışını büyük ölçüde açığa kavuşturduğunu düşünmekteyiz.

    VII. Risale-i Nur Kongresi’nin, beşerin saadetine yol açan hakikatlere zemin hazırlaması; fazilet, ahlâk ve adalete dayalı bir dünya doğurması ümidiyle sizleri dergimizle baş başa bırakıyor, gelecek sayıda Kuran Medeniyeti’nin tartışıldığı, 7. Risale-i Nur Kongresi’nin deklarasyon ve sonuç bildirilerinin yer aldığı 119. sayı ile karşınızda olmayı diliyoruz.


    The concept of civilization, which has become the subject of very different perceptions and definitions throughout the history of thought, has been used to express the development in social, political, economic, technic, artistic and aesthetic fields in conjunction with urbanization phenomenon. With the aim following the footsteps of an understanding of a new civilization which can bring peace to the humanity facing new crises in many areas, rather than inquiring into the etymologic roots of the concept or bringing up the intellectual discussions held on this concept once again, the Institute of Risale-i Nur organized the 7th Congress of Risale-i Nur under the title of “Said Nursi’s Understanding of Civilization.” The Congress was accomplished in five different workshop studies at the International Sarajevo University between the 23rd and the 25th of March 2012 in Sarajevo. This issue covers some of the papers presented in the Congress.

    The year 1912, which corresponds to Bediuzzaman’s Journey to the Balkans, is a period which the Ottoman State was having great economic, military, social and cultural troubles. In these years the Ottoman State, which lost its doors opening to the West and opened its doors to the positivist movements of the West, met the crises in areas of culture and civilization. The materialist and positivist civilization understanding which lies in the essence of these crises started to be discussed in terms of its destructive results after its sovereignty of more than a few centuries.

    Our century’s understanding of a secular civilization devoid of divine messages presented a world picture suffering from many different problems. Although today men have progressed greatly in science and technology and achieved what they had wanted materially, regressed in their inner world by losing the meaning of existence. They fell into the clutches of money, power, career and entertainment by losing their basic values concerning the good, the beautiful and the moral. The humanity, which has become selfish and dissipated with hedonism and utilitarianism, has faced social, cultural and economic crises. In Bediuzzaman’s words, mankind which became so cruel as to vomit all the savagery of the past centuries at one time by causing the wars which ended up with the deaths of millions of people, has spread phenomena like violence and terror which threaten the climates of peace.

    As the Institute of Risale-i Nur, we aimed to search for a humanity capable of learning lessons from mistakes, the possibility of a world in which mankind can give meaning to its existence, fix its relations with the Creator, sustain its living in a true freedom without being the slave of material. We took as our starting point Said Nursi’s Understanding of Civilization which is based on the Quranic civilization that promises mankind justice, virtue, brotherhood, solidarity, love of truth, true liberty, and spiritual supremacy. We discussed
    the subject within the framework of certain questions and key concepts in five workshops. We believe that the papers presented, the declarations made and proceedings to be published will uncover to a large extent Said Nursi’s Understanding of Civilization.

    As we leave you alone with the journal, hoping that the 7th Congress of Risale-i Nur will lay the ground for the truths that will bring mankind happiness and will lead to a world of virtue, morality, and justice. We wish to meet you in the 119th issue that will contain the proceedings and declarations of the 7th Congress of Risale-i Nur discussing the Quranic civilization.