Risale-i Nur’dan Örneklerle Şerh ve İzah
"Bahar 2013" 122. Sayı
Editör
Son günlerde Risale-i Nurlar etrafında gerçekleştirilen tartışmaların odak noktasını oluşturan sadeleştirme meselesi, Risale-i Nur’un dil, üslup ve metodolojik özelliklerini tekrar gündeme getirdi. Bu bağlamda bir önceki sayımızda ele aldığımız “Risale-i Nurların Şerhi” dosyası Risale-i Nur’un temsil ettiği ruh ve karakterin korunması, bununla birlikte verdiği mesajların daha iyi anlaşılabilmesi için yapılacak çalışma alanlarının ve metodlarının belirlenmesi amacını taşıyordu. Bahsi geçen noktalar konusunda bir kapı aralayan önceki sayımızın işaret ettiği çalışma alanlarının genişliği ve konunun ehemmiyeti nedeniyle aynı konuya bu sayımızda da devam ediyoruz.
Bu bağlamda, bir önceki sayımızda sorduğumuz “Risale-i Nur’un şerhi hangi konu, kavram ve alanları kapsamaktadır? Risale-i Nur’un sahip olduğu dilin temel özellikleri nelerdir? Risale-i Nur’un şerhinde belirlenecek temel kriterler nelerdir? Bu şerh çalışmalarının usul ve metodu nasıl olmalıdır? Risale-i Nur’un şerhini yapacak kişilerde aranacak özellikleri nasıl belirlemek gerekir? Risale-i Nur’un anlaşılamadığı tezinde hareketle ortaya çıkan sadeleştirme teşebbüslerini nasıl değerlendirmek gerekir? Risale-i Nurların kavram haritası nasıl çizilebilir?” gibi bir dizi soruya bu sayıda da cevap aramaya devam ediyoruz.
Bediüzzaman Said Nursî; Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde dil, kültür ve medeniyetle ilgili yaşanan bütün kırılmalara şahit olmuş ve gelecek tehlikenin büyüklüğünü görerek kendine has ve hususi bir tefekkür sistematiğini kurmuştur. Bu sistematiğin özünü oluşturan Kur’anî ve Nebevî terminoloji Risale-i Nurların merkez noktasını oluşturur. Risale-i Nurların temel hususiyetlerini kavramak ve va’z ettiği hakikatleri anlamak biraz da bu dile hakim olmakla ilgilidir.
Bediüzzaman Said Nursî’nin“Bu durûs-u Kur’âniyenin dairesi içinde olanlar, allâme ve müctehidler de olsalar, vazifeleri, ulûm-u imaniye cihetinde, yalnız yazılan şu Sözlerin şerhleri ve izahlarıdır veya tanzimleridir.” sözleri “Risale-i Nur’la ilgili çalışma alanlarını belirlemektedir. ‘Sadeleştirme’nin yer almadığı bu çalışma alanlarının neler olduğu ve bu çalışmalarla ilgili belirlenecek usulün nasıl olacağı bu sayımızın da tartıştığı temel sorulardandır.
Özetle; Risale-i Nurlara ait şerh kriterlerinin ve metodlarının belirlenmesi, Risale-i Nurların dil özelliklerinin tesbiti, şerh çalışmasına örnek teşkil edebilecek hususların gösterilmesi bu dosyamızın da ana muhtevasını oluşturuyor. Ana başlıklar halinde; Risale-i Nur’un anlam haritasını ve kavram mimarisini belirlemeye, Kur’an’ın Esma-i Hüsna taliminden Risale-i Nur’a yansımaları gözler önüne sermeye, İhlas Risalesi, Münazarat, Küçük Sözler gibi eserlerden küçük şerh örnekleri sunmaya ve sadeleştirme ile ilgili hususlara cevap vermeye çalışan 122. sayımızın Risale-i Nur’la ilgili şerh çalışmalarına yardımcı olacağını düşünüyoruz.
Sizi dergimizle baş başa bırakırken, 123. sayımızda “İnsanlık ve Dünya Barışı İçin Said Nursî’nin Milliyet Anlayışı” konulu “8. Risale-i Nur Kongresi”nin tebliğleri ile karşınızda olmayı ümit ediyoruz.
Editör
Yazıyı okumak için tıklayınız...Editorial
Yazıyı okumak için tıklayınız...Bünyamin Duran
Yazıyı okumak için tıklayınız...Recep Ardoğan
Yazıyı okumak için tıklayınız...Veli Sırım
Yazıyı okumak için tıklayınız...Taha Çağlaroğlu
Yazıyı okumak için tıklayınız...Mustafa Said İşeri
Yazıyı okumak için tıklayınız...Cüneyt Eren
Yazıyı okumak için tıklayınız...Mustafa Akça
Yazıyı okumak için tıklayınız...İhsan Torunoğlu
Yazıyı okumak için tıklayınız...Rıdvan Ziyaoğlu
Yazıyı okumak için tıklayınız...Faruk Soylu
Yazıyı okumak için tıklayınız...Yusuf Çağlayan
Yazıyı okumak için tıklayınız...Ahmet Dursun
Yazıyı okumak için tıklayınız...Levent Bilgi
Yazıyı okumak için tıklayınız...Bediüzzaman Said Nursî
Yazıyı okumak için tıklayınız...