Köprü Anasayfa

Toplumsal Hareketler ve Bir Arada Yaşama

"Bahar 2014" 126. Sayı

  • Bediüzzaman Said Nursî’nin Münazaratında Adalet Yaklaşımı

    Approach to Justice in Bediüzzaman Said Nursi’sMünazarat ‘The Debates’

    Veli Sırım

    Muş Alparslan Üniversitesi Öğretim Üyesi, Yrd. Doç. Dr.

    Giriş

    Genel anlamda “bir şeyin gerçek yerine konulması” olarak tarif edilen “adâlet” kavramı Arapça a-de-le kökünden gelir. Denk olmak, birbirine eşit olmak, doğru olmak, terazinin kefelerini eşit hale getirmek, adil olmak, insaf etmek, işte doğru olmak, eşit muâmele etmek, adâletle hükmetmek, tarafsızlık, hakkı yerine getirmek, istikamet, ifrat ile tefrit arasında olmak, işleri yerinde ve zamanında yapmak gibi maddî ve manevî anlamları bulunur.

    İslâm’a göre, insanlar arası bütün ilişkiler adâlet prensibi üzerinde gerçekleşmelidir. İnsanların gerek ferdî, gerekse içtimaî ve toplumlararası ilişkilerinin düzenlenmesiyle ilgili getirilen hükümler adâlet temeli üzerine kurulmuştur. Hoşgörü, fikir ve inanç hürriyeti ancak adâletin gölgesinde gerçekleşebilir.

    Adâletin bir çok cephesi ve her bir cephesini ifâde eden bir çok kelime vardır. En çok kullanılanı ise “adl” kelimesidir. Kıst, kast, istikamet, vasat, nasib, hisse, mizan vb. ise aynı anlamı taşıyan kelimelerdendir. Diğer yandan Arapçada adâlet kelimesinin zıddı, İngilizce’deki gibi “-sizlik” ekiyle (justice karşılığı injustice olması gibi) değil, apayrı bir kelimeyle ifâde olunur: Cevr. Bu kelimenin de her biri anlam nüansları taşıyan bir takım anlamdaşları vardır: Zulüm, tuğyan, inhiraf gibi.

    Yazının tamamını görüntülemek için lütfen tıklayınız!