Köprü Anasayfa

Toplumsal Hareketler ve Bir Arada Yaşama

"Bahar 2014" 126. Sayı

  • Sivil İtaatsizlik ve Müsbet Hareket

    İbrahim Özdemir

    İpek Üniversitesi, Öğretim Üyesi, Prof. Dr.

    Giriş

    Yaşadığımız çağdaş sorunlar çerçevesinde Said Nursî’yi anlamaya çalışırken, sorulması gereken meşru bir soru şudur: Yarım yüz yıl önce vefat etmiş bir düşünür günümüzdeki sorunlarımızı doğru teşhis etmede ve yine doğru cevaplar üretmede bize yardımcı olabilir mi?

    Aslında bu ve benzeri sorular sadece Said Nursi için değil, birçok büyük düşünür için de gündeme gelmiş ve sorulmuştur. Sorunun felsefî boyutu yanında sosyolojik ve özellikle de psikolojik boyutunun da olduğunu unutmadan şu şekilde de ifade edebiliriz:

    • Çığır açıcı büyük düşünürlerin modası neden geçmez?
    • Değişik ve farklı zaman dilimlerinde ve bağlamlarda büyük düşünürleri yeniden okumaya, anlamaya ve yorumlamaya neden ihtiyaç duyarız?

    Bu soru(lar) cevaplandırıldığında Said Nursî ile ilgili yapılan okuma, anlama ve anlamlandırma etkinlikleri de daha iyi anlaşılabilir diye düşünüyorum. Bu sorulara çeşitli cevaplar verilebilir. Bunlardan birisi, bu düşünürlerin çığır açıcı derin bir anlayışa sahip olmaları; bu niteliğiyle de insanlık düşünce ve kültür tarihine büyük katkı yapmalarıdır. Bunun tipik ve anlamlı bir örneği eleştirel felsefenin kurucusu ve aydınlanmanın da babası kabul edilen Alman filozof Immanuel Kant’tır (1724-1804).

    Kant’ın eleştirel felsefe projesi, felsefenin bütün dallarını-epistemoloji,etik, estetik, tarih felsefesi, hukuk felsefesi, politika felsefesi, felsefî antropoloji, din felsefesi- etkilemiş ve etkilemeye de devam etmektedir. Daha 1865 gibi erken bir dönemde Kant ve Taklitleri adlı eserini yazan Otto Liebman, kitabının her bölümünü şu cümleyle bitirir: “O halde Kant’a geri dönelim.” Ona göre Kant, “ortaya koyduğu orijinal çözümlerle ve bu çözümlerin doğurduğu gerilimlerle daha sonraki kuşaklara, yorumlama imkânı sınırsız bir felsefî miras” bırakmıştır. Kant’ın her dönemde “kendisine dönülen bir filozof” olmasının nedeni tam da budur. Bundan dolayı da Kant’a “yeniden dönüş” bir fetişizmden ziyade, eleştirel felsefeyi kaynaklarından ve sahih olarak anlamayı ve yorumlamayı işaret eder. (Kant, 1960)

    Yazının tamamını görüntülemek için lütfen tıklayınız!