Köprü Anasayfa

Tüm Zamanların Toplam Vahşeti Harb-i Umumi

"Güz 2015" 132. Sayı

  • Ermeni Meselesinin Çözümü için Bütün Arşivlere Tam Erişim İmkanı Olan Ortak Bir Tarih Komisyonu Kurulmalıdır

    For the Resolution of the Armenian Problem it is Necessary to Establish a Joint Historical Commission with a Full Access to all Archives

    Köprü • Sayı: 132 • Güz 2015 • ISSN: 1300-7785 • ss. 71-82

    Edward J. Erickson

    Prof. of Military History, Marine Corps University

    Konuşan: Habibe Işık

    Çeviri: Faruk Soylu

    Birinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönemdeki Osmanlı-Ermeni ilişkilerinin çerçevesini kısaca çizebilir misiniz?

    Ermeni Sorunu nasıl ortaya çıktı? Genel olarak Ermeniler ne istiyorlardı? Bu taleplerine cevap bulabildiler mi?

    Osmanlının her yerine dağılmış sadık bir Ermeni tebaasının var olduğunu biliyoruz. Gerçekten bir Ermeni kalkışmasından söz etmek mümkün mü? Bir kalkışmadan söz edilecekse bunun iç ve dış dinamikleri için neler söyleyebilirsiniz?

    Bu milliyetçi ayaklanmalar Osmanlıları nasıl etkilemiştir?

    Ermeni komitalarının Doğu’daki faaliyetlerinden ve amaçlarından söz eder misiniz?

    1.Dünya Savaşı patlak verdiğinde Ermeni Komiteleri’nin faaliyetleri ve Osmanhların bu konudaki görüşleri nelerdi?

    Yine Ermeni komitalarının yapısını oluşturan ideolojik faktörlerden de söz edebilir misiniz? Nelerdir?

    Sizce Osmanlı Devleti 1915’in ilkbaharında neden bir tehcir kararı verdi? Ki, savaşın ortasında kıt kaynaklarla savaşan Osmanlı Devleti  için bu bir risk değil miydi?

    Tehcir 1.Dünya Harbi’nde Osmanlı’nın milli güvenlik gerekçeleri açısından gerekli miydi?

    Tehcirle ilgili olarak; Osmanlı Devleti tehciri neden Doğu’daki illerde yaşayan Ermenilerle ilgili sınırlı tutuyor? Batıdaki Ermeniler neden göçe zorlanmadı?

    İttihat ve Terakki yöneticilerinin veya Osmanlı yönetiminin içindeki bazı grupların Ermenileri tamamen temizleme yönünde eğilimleri var mıydı? Bu bağlamda bugünkü soykırım iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Kitabınızda Ermeni tehciri ile ilgili farklı görüşlerden bahsediyorsunuz. Bunlardan kısaca bahseder misiniz? Siz bu görüşlerden farklı olarak neyi savunuyorsunuz?

    Size göre tehcir -daha önce de başka devletlerde örneği görülen devletin güvenliğini sağlamak için kullanılan bir uygulamaydı. Acaba güvenliği sağlamanın başka bir yolu yok muydu? Tehciri insan hakları açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Bediüzzaman Said Nursi Doğu Cephesi’nde Ermeni Komitalarına karşı savaşmış bir İslam alimi olarak bazı eserlerinde Osmanlı’nın saadetinin Ermenilerle dost olmaktan geçtiğini savunur. Aynı zamanda Osmanlı Devleti hakimiyetinde yaşayan Ermenilere il. Meşrutiyetle verilen birtakım haklan sempati ile karşılar ve Ermenilerin de Müslüman tebaayla eşit haklara sahip olmasını gerektiğini ifade eder. Böyle bir açılımı bugünkü Türk-Ermeni ilişkileri açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Tehcirin sonuçlan ne olmuştur?

    Soykırım iddialarıyla karşı karşıya olan Türkiye’ye tavsiyeleriniz nelerdir?

    Gelecekte bu meselenin çözümüne dair önerileriniz nelerdir?

    Yazının tamamını görüntülemek için lütfen tıklayınız!