Köprü Anasayfa

Mayıs-Ağustos 2017

"Köprü" 137. Sayı

  • Risale-i Nur’a Göre Devlet, Siyaset ve Cemaat İlişkileri

    The Relationship Between State, Politics And Religious Communities

    Bilal Sambur

    Prof. Dr., Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Köprü • Sayı 137 • Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos 2017 • ISSN: 1300-7785 • ss 23-45

    [Gönderim Tarihi: 24.02.2017, Kabul Tarihi: 25.04.2017]

    Öz

    Din bireysel ve toplumsal boyutları olan bir olgudur. Toplumsal boyutları olan din olgusu,  kolektif yapılar içinde kendisini ifade edebilmektedir. İnsanların, dini grup ve cemaatler içerisinde aidiyetler ve tutumlar geliştirmesi çok doğal bir durumdur. Sosyal bir olgu olan dinin, tarikat ve cemaat gibi kolektif yapılar oluşturması, dini grupların siyaset, ekonomi, sağlık ve eğitim gibi alanlarla iç içe geçmesine neden olmuştur. Cemaat ve siyaset ilişkileri, en gerilimli ilişki alanlarından birisidir. Ülkemizde birçok grup, tarikat ve cemaat olmasına rağmen, bunların siyasetle kurdukları ilişkiler çok yoğun tartışmalara ve gerilimlere neden olmuştur. Cemaatlerin siyaset ve devlet le ilişkileri nasıl olmalıdır sorusu, ülkemizin sağlıklı bir dini, sosyal ve siyasi hayata kavuşması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmamızda cemaatlerin ve tarikatların alanının devlet olmadığını, devlet ve cemaatin birbirinden ayrılması gereken olgular olduğu ifade edilecektir. Devletten bağımsız olmaları gereken cemaatlerin ve tarikatların, sosyal yapılar olarak siyaset yoluyla güç elde etmek yerine, demokratik ve şeffaf bir şekilde siyasete görüşlerini açıklamak suretiyle katkıda bulunabilecekleri ayrıca ifade edilecektir. Devlet-siyaset-cemaat ilişkilerinin ne olması gerektiği konusunda ortaya müspet hareket ve imana hizmet kavramları çerçevesinde bir anlayış ortaya koyan Said Nursi’nin görüşleri, siyaset ve cemaat ilişkileri konusunda yol gösterici özelliğe sahip olduğu ayrıca vurgulanacaktır.

    Anahtar Kelimeler

    Cemaat, devlet, din, iman, müspet hareket, Said Nursi, siyaset

     

    Abstract

    Religion is phenomenon, which has individual as well as social dimensions. As a social phenomenon, religion has been manifested itself within collective structures. It is a normal attitude for many people to form a religious identity within religious groups or orders. Religious groups and orders have been active in many parts of   social life, such as economics, health, politics, commerce, media, education and so on.The relationship between religious groups and orders and politics is an important question, which has been debated for along time.In this paper, it is argued that religious groups and orders must be active in social life, but  not in the areas of politics and state.Religious orders and groups must openly express their  political views and their relations with politics and state must be transparent.Said Nursi, a modern Muslim scholar, develops an approach, which based on the concepts of positive  behavior, and service to Quran and faith.Nursi’s approach  focused on faith and Quran, not on  politics and state. Nursi’s approach shows religious orders and groups can pursue their religious and moral objectives without involving in politics and state.

    Keywords

    Faith, politics, positive behavior, religion, religious groups, Said Nursi

    Yazının devamını dergide görüntülemek için tıklayınız!