Köprü Anasayfa

Ocak-Nisan 2018

"Köprü" 139. Sayı

  • Editörden

    Editorial

    Mehmet Kaplan

    Uzm. Sosyolog, Risale-i Nur Enstitüsü

    Köprü’nün 139. sayısında yine birbirinden değerli ve alanında özgün makaleler ile karşınızdayız. Daha önceki sayıda da bahsettiğimiz gibi dönem dönem belli bir dosya konusuna odaklanırken bazen de herhangi bir konuya odaklanmadan, farklı alanlarda yazılan çalışmalara yer vereceğiz.

    Dergimizin hakemli makaleler bölümünde beş hakemli makale, diğer çalışmalar bölümünde üç makale, bir kitap değerlendirmesi ve Risale-i Nur Külliyatından “meslek-meşrep” üzerine bir derleme yer almaktadır.

    Hakemli makaleler bölümünde ilk yazımız Recep Ardoğan tarafından kaleme alınan “Ana Hatlarıyla Ehl-i Sünnet ve Cemaat” başlıklı yazıdır. Özellikle günümüzde çokça gündeme getirilen ve tartışılan “Ehl-i Sünnet”in İslam’ın özünü yansıtıp yansıtmadığı suali üzerinde durulmakta. İslam düşünce ve ilim tarihinde çok sayıda amelî ve itikadî mezhepler ortaya çıkmış ve her mezhep kendini dinin bütününü temsil ettiği iddiasında bulunduğundan bahsedilmekte. Günümüzdeki ilim adamları da buradan hareketle Hz. Peygamber (asm) zamanında Ehl-i Sünnet mezhebinin de olmadığını vurgulayarak, neredeyse mezhepleri eşitleyici bir tutum sergilediği ifade edilmiş. Ehl-i Sünnet bu durum karşısında kilidi açmak için bir anahtar manasında sünnet ve bid’at kavramsallaştırması yaptığına dikkat çekilmekte ve ana hatlarıyla Ehl-i Sünnet ve Cemaat nazarlara sunulmaktadır.

    Abdulnasır Yiner, “Meşrutiyet-i Meşru’a Kavramsallaştırması” isimli makalesinde Bediüzzaman Said Nursi’nin sadece “meşrutiyet” değil “meşru meşrutiyet” vurgusu yaptığının üzerinde durmaktadır. Hakan Yalman ise makalesinde imanın nörobiyoloji ve psikososyolojisine bir giriş yapmaktadır.

    İbrahim Kaygusuz makalesinde “sivil toplum” kavramı üzerinde durarak, “Dinî cemaatler sivil toplum kuruluşları olarak kabul edilebilir mi?” sualinin cevabını aramaktadır. “Sivil toplum, devlet dışı gönüllü organizasyonlar ve düşünce kuruluşları olup tarihsel bağlam ve küresel görünürlük itibarı ile sosyal, kültürel ve siyasî yapıya sahiptirler. Dinî cemaat ise siyasî ve seküler düzlem üzerinden değil manevî ve ruhanî muhteva üzerinden tanımlanması gereken bir olgudur.” Dolayısıyla dinî cemaatlerin sivil toplum kuruluşu olarak adlandırılamayacağı ifade edildikten sonra, günümüzde cemaatlerin aynı zamanda sosyal bir kurum hüviyetinde oldukları ve siyasî konularda da bir tutum gösterdiklerine dikkat çekmektedir.

    “Risale-i Nur Metinlerinin ‘Anlaşılması’nda Usul ve Esasa İlişkin Bazı Mülahazalar: İhlas, Bürhan ve Çoğulluk” başlıklı yazısıyla Ahmet Yıldız, Risale-i Nur metinlerinin zatî olarak çoklu okumaya açık niteliğini veri alarak, ferdî ve kolektif seviyelerde ortaya çıkan farklı anlama ve yorumlama tarzlarının ürettiği bazı problemler ve bunların sebeplerini tartışmakta. Risale-i Nur metinlerinin doğru anlaşılma ve yorumlanması için “ihlas, bürhan ve çoğulluk”un veri alınması gerektiği ileri sürülmektedir.

    Diğer çalışmalar bölümünde ilk çalışma, “Risale-i Nur ve Bediüzzaman Said Nursi Hakkında Gelen Tenkidlere Mukabil Nur Talebelerinin Hak ve Hakikati Savunma Usul ve Esasları” isimli yazısı ile Metin Karabaşoğlu’nun.

    Mehmet Abidin Kartal, sosyal hayatın değişmez prensibi olarak “müsbet hareket” kavramına odaklanırken, Hüseyin Yılmaz “Anlaşılmayan Sualin Cevabı Yanlış Olur” yazısı ile en kötü cevabın, anlaşılmamış suale verilen cevap olduğunu ifade etmekte. Cevabın sıhhatinin, sualin doğru anlaşılmasına bağlı olduğuna dikkat çekmekte ve tenkit edilen hususların iyi tahlil edildikten sonra müdafaa edilecek unsurların da iyi bilinmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Dördüncü olarak “Risale-i Nur’da Meslek ve Meşrep” muhtevalı hazırladığımız metin yer almaktadır.

    Derginin son kısmında Taha Çağlaroğlu yazısında Psikiyatrist-Yazar Mustafa Ulusoy’un son romanı Hayat Apartmanı üzerine bir değerlendirme yapmakta ve aynı zamanda roman hakkında önemli bilgiler vermektedir.

    Sizi yazılarla baş başa bırakırken bir sonraki sayımızda görüşmek üzere inşaallah.

    Ocak 2018


    We are in the presence of you again with valuable and unique articles in the number 139 of Köprü/Bridge magazine. As we mentioned before, from time to time while we focus on a spesific topic sometimes we give place to articles written in different topics instead of concentrating on a specific cover.

    In the peer-reviewed article section of our magazine there are five peer-reviewed articles, three articles in the other works section and a compilation, which is about profession and discipline of the Risale-i Nur Collection.

    Our initial article in the peer-reviewed article section is entitled “Main Lines Ahl-i Sunnah and Community” by Recep Ardoğan. It focuses on a question that is mostly argued and debated at the present time. The question is whether Ahl-i Sunnah reflects of Islam’s essence or not. Many sects -about act and faith- come up in the history of Islamic thought and wisdom.In this article, it is mentioned that each sects claim themself as representing the whole religion. Today’s scholars have also expressed that they behave almost sects-equalizing attitudes by emphasizing that there is no Ahl-i Sunnah sect in the time of Prophet Muhammad. It is pointed out that the Ahl-i Sunnah conceptualizes sunnah and bid’ah to open the lock in this situation, and the Ahl-i Sunnah are mentioned as outline in this article.

    In his article titled “Conceptualization Constitutional Legitimacy”, Abdulnasır Yiner emphasizes that Bediuzzaman Said Nursi emphasizes not only “Constitutionalism” but “Constitutional Legitimacy”. On the other hand, Hakan Yalman makes an introduction to the neurobiology and psychosociology of faith.

    Ibrahim Kaygusuz, in this article, insists on “Civil Society”, looks for answer that “Can religious communities be accepted as non-state voluntary organizations?” “Civil society, non-state voluntary organizations and think tanks have historical, global visibility and social, cultural and political structures. The religious community is a phenomenon that should be defined not through the political and secular plane but through the spiritual and spiritual content.” Therefore, after expressing that religious communities can not be called non-state voluntary organizations, it is pointed out that nowadays communities are at the same time social institutions and they also show an attitude in political matters.

    Ahmet Yıldız with article entitled “Methodological and Substantive Considerations in Understanding the Risale-i Nur Texts: Sincerety (Ihlas), Proof (Burhan) and Plurality” discusses some of the problems and reasons for the different forms of understanding and interpretation that arise in the individual and collective levels, by taking as input the nature of the Risale-i Nur texts, which are inherently open to multiple readings. It is suggested that data of “ihlas, burhan and pluralism” should be taken for correct understanding and interpretation of the Risale-i Nur texts in this article.
    In miscellaneous studies section our initial article is Metin Karabaşoğlu’s article entitled by “The Procedures and Principles of Defending the Right and Truth of the Nur Students Against the criticism about Risale-i Nur and Bediüzzaman Said Nursi.”

    While Mehmet Abidin Kartal focuses on the concept of “Positive Movement” as the unchangeable principle of social life, Huseyin Yilmaz expresses that the worst answer is the answer given to the unexplained question with the article “Unclear question’s answer become wrong”. He emphasizes that the health of the answer depends on the correct understanding of the problem and emphasizes that the elements to be defended must be well known after the criticized points are well analyzed. Fourthly, there are selected texts prepared from Risale-i Nur about profession and dicipline.

    In the last part of the magazine, in the article of Taha Çağlaroğlu makes an assessment of the Hayat Apartmanı which is the latest novel of psychiatric-writer Mustafa Ulusoy and gives important information about the novel at the same time.

    While leaving you with articles, we hope to be in the presence of you with subsequent issues.

    January 2018