![]()
Modernleşme Serüveni
"Kış 98" 61. Sayı
Editör
Yaklaşık iki yüz yıldır sosyal, siyasi, hukuki ve dini ha-yatımızı etkileyen, düşünce ve yayın hayatımızda fırtınalar koparan, uğrunda kavgalar edilen ve geçen ikiyüz yıllık süreç içerisinde gündemden hiç düşmeyen, değişik alt başlıklarla da olsa gündemdeki yerini koruyan ve büyüsünü günümüzde de sürdüren ve belki de bu sürecin başlangıcında hedeflenen kalkınma ve ilerleme kavramlarını gölgede bırakan Çağdaşlaşma, Modernlik ve Batılılaşma kavramlarını seçtik dosya konusu olarak.
Osmanlı’da başlayan bu Modernleşme ve Batılılaşma hareketi Cumhuriyet dönemi ile birlikte daha da hızlanmış, yeni devlet ve yeni rejimle birlikte rengini daha da belirginleştirerek topyekün bir Batılılaşma hareketi olarak karşımıza çıkmıştır. Bu hareketin en belirgin özellikleri ise pozitivist bilim anlayışının yüceltilmesi, kapitalist uygulamaların yapılması, buna karşılık toplum hayatının tamamen dinden arındırılarak Batılı yaşam biçiminin tercih edilmesidir.
Dosya’da Adem Ölmez “modernlik” kelimesini anlam itibariyle ele alarak başlıyor yazısına. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e modernleşme sürecini inceledikten sonra, bu sürece Bediüzzaman’ın yaklaşımını konu edinen bu çalışma dosyamızın ilk yazısını oluşturuyor.
Abdurrahman Arslan, Batı’da başlayan modernleşme sürecini felsefik ve tarihsel arkaplanıyla ortaya koyduktan sonra, bunun Müslüman birey/toplum üzerindeki etkilerini ve Müslüman bireyin modernleşme karşısındaki duruşunu tartışıyor. Özellikle modernliğin “İslamcılar”ı da kendisine “benzettiği” ve İslamcı akımların çözüm arayışlarının mo-dernliğin “meyvesi” olan teknoloji ve laiklik/sekülarizm olguları tarafından şekillendiğini ifade ediyor.
Bir söyleşi ve bir makaleyle dosyamıza güç katan Taha Akyol, genel olarak hukuk modernleşmesi ve tabii ki Mecelle üzerinde duruyor. Osmanlı Devletine fıkhın artık kâfi gelmediğini, bu nedenle yeni “kanun”i düzenlemelerin şart olduğunu söyleyen Akyol, resepsiyon hareketlerini devleti kurtarmanın bir parçası olarak gördüğünü de ifade ediyor.
Söylediklerinin dinlenmediği yönünde bir yes’i yaşayan Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, kısa bir çalışmayla dosyamızda yer alıyor. Dr. Osman Özkul moderliği insanileş-me/insanileşememe boyutuyla değerlendiriyor. Mustafa Akça ise modernlik “fitne”sini kendisine özgü üslubuyla eleştiriyor.
Doç. Dr. Vecdi Akyüz, “İbn Sina’nın Aile Siyasetine Dair Risalesindeki Temel Görüşleri” başlıklı çalışması ve Prof. Dr. Bünyamin Duran, “Bediüzzaman’ı Anlayabilmek İçin Gazali’yi Anlamak” isimli makalesiyle dosya dışındaki diğer yazıları oluşturuyorlar.
Kapsamlı bir “Alevilik” dosyasıyla Bahar’da görüşmek ümidiyle…
Editör
Yazıyı okumak için tıklayınız...Adem Ölmez
Yazıyı okumak için tıklayınız...Abdurrahman Arslan
Yazıyı okumak için tıklayınız...Taha Akyol
Yazıyı okumak için tıklayınız...Taha Akyol
Yazıyı okumak için tıklayınız...Hüseyin Hatemi
Yazıyı okumak için tıklayınız...Osman Özkul
Yazıyı okumak için tıklayınız...Mustafa Akça
Yazıyı okumak için tıklayınız...Bediüzzaman Said Nursi
Yazıyı okumak için tıklayınız...Hanefi Demirkıran
Yazıyı okumak için tıklayınız...Vecdi Akyüz
Yazıyı okumak için tıklayınız...Bünyamin Duran
Yazıyı okumak için tıklayınız...