Köprü Anasayfa

Toplumsal Hareketler ve Bir Arada Yaşama

"Bahar 2014" 126. Sayı

  • Münazarat’ta Kürtler, Ayrılık veya Onurlu Birliktelik

    Kurds, Separation or an Honorable Union in Münazarat‘The Debates

    Levent Bilgi

    Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi, Yrd. Doç. Dr.

    Giriş

    Bu toprakların insanları yüzyıllardır hürriyet, adalet, insan hakları ve demokrasi sorunlarıyla beraber yaşamışlardır. Bu temel problemlerin bir türlü aşılamaması ve insanca bir idari sisteme, insanca bir hayata kavuşulamaması, beraberinde sürekli başka sorunların doğmasına sebep olmuştur. Kürt sorunu, başörtüsü, Alevi ve azınlıklar meselesi, işkence, cemaatler vs.

    Bediüzzaman, cami kürsülerinde, meydanlarda halka, tüm bu sorunların temeli olan meşrutiyetin faziletini anlatmakla yetinmez. Meşrutiyet’e zihnen çok uzak bulduğu Doğu aşiretlerine, kendi tabiriyle “aşair-i Ekrat” a da meşrutiyeti anlatmaya çalışır. Yine kendi tabiriyle, “dağ ve sahrayı bir medrese ederek meşrutiyeti ders” verir. Bizzat ulaşamadığı insanlara ise kendi bedeline konuşmak üzere, Münazarat isimli bir eser kaleme alır.

    Münazarat, tabir yerindeyse, harika bir “demokrasi manifestosu” dur.

    Bediüzzaman Münazarat’ı “Azametli bahtsız bir kıt’anın, şanlı tâli’siz bir devletin, değerli sahipsiz bir kavmin reçetesi” olarak tanımlar. İfade-i Meram’ın sonlarında ise Münazarat’ın “Ekrat Reçetesi” olduğunu söyler.

    Bu ifadelerden ve Doğu’daki aşiretlerle yapılan münazaralardan doğduğunu düşünürsek Münazarat’ın öncelikli olarak Kürtlere ve genişleyerek bütün İslam toplumuna hitap ettiğini söylemek mümkündür.

    Yazının tamamını görüntülemek için lütfen tıklayınız!