Köprü Anasayfa

Türk Müslümanlığı

"Bahar 99" 66. Sayı

  • Türk Müslümanlığı

    Editör

    "Türk Müsümanlığı" kavramı, Osmanlı Devleti’nde milliyetçiliğin etkili olmaya başladığı 19. yüzyılın sonlarından itibaren, gündemimize girdi. Fakat, 28 Şubat süreci, konunun kavramlaştığı, kavram üzerinde şuurlu bir yoğunlaşmanın yaşandığı bir dönem oldu. Bu tartışma ortamı ne yazık ki, entellektüel-fıtri bir ihtiyaçdan değil de, devletin otoriter güçlerinden kaynaklandı.

    Yapılan tartışmalara akademik çevrelerin katkısı az olduğundan, yeterince aydınlatıcı olmadı. Biz bu eksiklikleri de dikkate alarak akademik çevrelerin ağırlıkta olduğu, yazarlarımızla konuyu bütün cepheleriyle ele aldık.

    Daha önce, çeşitli basın yayın kuruluşlarında konuyu değerlendiren yazarlarımız, gelinen süreçteki son kanaatlerini dergimize yazdılar. Durmuş Hocaoğlu ve Ahmet Turan Alkan’ın daha önce başka yayın organlarında başlayan düzeyli tartışmaları bu sayımızda dergimiz sayfalarında devam etti.

    Türk Müslümanlığı hakkındaki tartışmalarda, genel olarak iki eğilim görülüyor. Bunlardan biri, otoriter eğilimlerin ürettiği, "dinde reform projesi", ikincisi ise, "sosyal bir vakıa" olmasıdır.

    Selim Sönmez, İslam’ın yerel değerleri onayladığını belirterek, "Türk Müslümanlığı" gibi ulus devlet düzeyindeki bir yerelliği, otoriter modernist eğilimlerin bir projesi olarak yorumladı. Serdar Taştan, Türkler’in Müslüman oluşunun tarihi sürecini inceledi. Atilla Yargıcı, İslam’ın örfü reddetmediğini belirtmekle beraber, "Türk Müslümanlığı" kavramını eleştirdi. Mustafa Özcan aktüel gelişmeleri de dikkate alarak söz konusu kavramın bir toplumsal proje olarak uygulanmak istenmesine dikkat çekti. Bünyamin Duran, konunun merak edilen bir cephesini, itikadî mezheplerle ilgisini araştırdı.

    Ümit Alparslan, dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmelerin ana-lizini yaparak, "Türk Müslümanlığı" kavramının ortaya çıkarılış nedenleri üzerinde durdu. Abdülhalim Yener, 1950 yılındaki gazeteleri tarayarak, basındaki Türkçe-ezan, Arapça-ezan tartışmalarını araştırdı. Ömer Faruk Uysal, etraflı çalışmasıyla, değişik kesimlerin "Türk Müslümanlığı"na bakışını inceledi. Sönmez, Yargıcı ve Uysal, Bediüzzaman Said Nursi’nin görüşlerinin yerelliğe imkan tanıdığı noktasında birleşerek, Türkiye’deki reformistlerin Avrupa’daki Protestanlar’a benzetilemiyeceğini vurguladılar. Ali Arslan, Türkçüler’in büyük ideoloğu Ziya Gökalp’in bilinenin aksine, Kur’an’ın Türkçe okunmasına karşı olduğunu yazdı.

    Geniş bir perspektiften bu düzeyde ilk defa ele alınan "Türk Müslümanlığı" dosyasının Türkiye’nin entelektüel seviyesine katkıda bulunacağını umuyoruz.

    Bu sayıda, dergimizin baskı kalitesini bir derece daha artırarak, gözlerinizi yormadan okunabilen, yeni tür bir kağıt kullanarak değişik bir görünümle karşınıza çıkıyoruz. Umarız beğenirsiniz.

    Dosya konusunu, Popüler Kültür olarak belirlediğimiz YAZ-99 sayımızda yeniden buluşmayı ümit ediyoruz.